Üstadlar Öğrenmenin yaşı yoktur :)

Sevgili Oltacı dostlarım, hepimizin de bildiği gibi levrek predatör , yani avcı bir balık.Yaradılışı gereği kıpırdayan-hareket eden her şeye saldırma / kapma eğiliminde olan bir balıktır.Levreğin bu huyundan dolayı ona ulaşmanın yollarından biri de spin avcılığıdır.Yani at-çek avcılığı.

Senelerin yemli sistem ile levrek avlayan birisi olarak bende bu sene özellikle yaz aylarının gelmesiyle bu sisteme iyice gönül verdim ve fırsat buldukça denemeler yapmaktayım.Tam olarak başarılı oldum desem yalan olur.Henüz öğrenme ve kendini geliştirme aşamasında olduğumu söylemem gerek.
986 eklentisini görüntüle
Bu anı paylaşımım da, siz dostlara son avımda yaşananları anlatmaya çalışacağım.Av güncemiz gece havanın kararması ile başladı.Bulunduğumuz mekan İzmir -Karaburun yöresinde bir liman.Hava oldukça sakin ve adeta yaprak kımıldamayan diye tabir edilen bir hava.

At çek 'in yapılacağı mekana varır varmaz doğal olarak hemen hazırlıklara başladım.Bu kez ava başlamadan önce bayağı bir merak ve heyecan içindeyim.Bunun nedeni ise daha önce hasbelkader bilmeden bir kaç sene önce edinmiş olduğum bu iş için bayağı ağır sayılan bir makina ve bu iş için bana göre kısa olan ve beni bayağı bir yorup efor sarf ettiren eski 2.10 luk kamış yerine; yeni almış olduğum son derece hafif bir makina ve ona uygun olarak ta almış olduğum 2.70 lik kamışımı ilk defa deneyecektim.

Hazırlıklar yapıldıktan sonra suyun yanına vararak başladım at çek yapmaya.At çek yaparken, bazen az dalarlı bazen ise derin dalarlı sert yemler kullanıyorum.Ama icraat yok.Bir kaç defa takip aldım ama yeme dalıp da saldıran henüz olmadı.Sözün özü uzun uğraşlar sonucu bayağı bir yoruldum ve ara vermeye karar vererek av partnerim olan ve o da limanın bir köşesinde yemli sistem ile av yapan hanımın yanına vardım.ve başladık muhabbete.
987 eklentisini görüntüle
Bu arada bizlerin bulunduğu mekana başka avcılar geldi.Bir iki kısa selam ve rastgele dileklerinden sonra hem ben,hem de onlar başladık kısa aralıklar yan yana bir şekilde at - çek yapmaya.Ben boşu boşuna nafile atışlar yaparken yeni gelen arkadaşlardan biri henüz yeni gelmişti ki, ısrarlı atışlar sonrası bir adet güzel balık almayı başardı.ve arkadan diğer arkadaşta bir tane aldı.

Bende ise henüz icraat sıfır.Bir ara nasıl olduysa yeni gelen arkadaşlardan biri bana doğru seslenerek Siz İshak abi misiniz ? Diye sordu.Benim evet kardeşim.Ama ben sizi tanıyamadım filan derken başladı ayak üstü tatlı bir sohbete.Biri Can diğeri ise Berke isimli hobidaşlardı.Sağ olsunlar beni internet e yüklemiş olduğum av güncelerimin videolarından tanıyorlarmış.Neyse, sözü fazla uzatmayayım içlerinden adı Berke olan bu genç kardeşim, abi işine karışmak gibi olmasın ama, bizler silikon kullanıyoruz.Eğer sende kullanırsan emin ol daha iyi netice alırsın demeleri ile birlikte onların verdiği adı Jig head denilen iğneye monte edilmiş olan 10.5 cm lik Roglou ile başladım bende atışlara.

Allah sizi inandırsın, henüz 3-5 atış yapmıştım ki, anında netice aldım.Silikonu attıktan sonra 2-3 saniye bekleyip takımı yavaş yavaş sararken balık silikona yapışmıştı.Ve başlamıştı açık olan kalamadan misinayı geri çekmeye. Makina tatlı tatlı cızırdarken, balıkta bir dibe dalıp, bir su üstü yaparak aklı sıra iğneden kurtulmaya çalışıyordu.

Balığı sağ salim aldıktan sonra , soluğu doğruca bana silikon veren Can adlı arkadaşımın yanında aldım.Ve tuttuğum ilk balığı onun buzluğuna koyarak, bana vermiş olduğu hem bu taktik hem de silikon için teşekkür ettim.

Biraz önce samimi ve dürüst bir şekilde bu işte yeni olduğumu ve henüz öğrenme ve kendini geliştirme aşamasında olduğumu ifade etmiştim ya.Aha bu avda da yeni bir şey öğrenmiş ve bilgi dağarcığıma yeni bir şeyler eklemiştim.Demek ki, balık sert yeme basmıyor ise ısrar ile sert yem denemek yerine bazen silikon da denemenin faydası varmış.Ve daha sonraki farklı zaman ve farklı mekanlardaki denemelerimde birde şunu öğrenmiş oldum.

O da şu : Özellikle yaz aylarında sert yemler yerine farklı ebat-boy ve renklerde yumuşak yemler çok daha başarılı olduklarını bizzat yerinde test ederek ve yaşayarak öğrenmiş oldum.

Sözün özü, bu av güncesinde hem yeni dostlar kazanmış, hem de sahtelere basan küçük ebattaki balıklar zarar vermeden suya iade edildikten sonra , kabul edilebilir ebatta olan ve ailece ağız tadında yiyebileceğim bir kaç pişirimlik balığımızı almayı başarabilmiştik.

Dostlarınız ile birlikte çok daha bereketlisinin siz dostlara denk gelmesi dileğiyle cümlemize rast gele arkadaşlar.

 

Cevap: Öğrenmenin yaşı yoktur

İshak abim ilk öncelikle yaptığın avdan dolayı seni tebrik ederim . Yazdıklarının hepsini okudum ve sayende bende bir tecrübe kazandım, o arkadaşlarda saolsun sende abicim. Tekrardan tebrik ederim

 

Cevap: Öğrenmenin yaşı yoktur

Sevgili İshak Ballıca ağabeyim, ALLAH içine sindirsin harika bir rapor ve bilgilendirme makalesi olmuş. Aynı güzellikteki bereketli atçek balık avlarının devamını dilerim, şimdi tam zamanı.smile ifade simgesi

 

Cevap: Öğrenmenin yaşı yoktur

İshak abi çok güzel bir paylaşım olmuş. Tebrikler.


Sent from my iPhone using Tapatalk

 

Cevap: Öğrenmenin yaşı yoktur

tebrikler usta bir solukta okudum yüreğine eline sağlık

 

Cevap: Öğrenmenin yaşı yoktur

Tebrikler İshak abi,çok güzel bir paylaşlaşım olmuş.
Can ile habel kader bi Marmaris seyahatim de tanışmıştım ama bu işe meraklı olduğunu facebook ta ki bir paylaşımından sonra anladım.Ben de bu işe yeni başlamış birisi olarak hemen bana birseyler öğretmesi için yardım istedim.Sağolsun kırmadı,şu anda Berke ve Can benim av partnerim.Halen balık alamamış olmama rağmen kendilerinden ciddi şeyler öğrendim.Atış mesafemi geliştirdim,wtd aksiyonunu öğrendim vs vs....Gerçi her av sonunda yeter artık bırakıyorum bu işi desem de,yakalandık hastalığa bi kere