Bilgi ve bu bilgiler sonucunda geliştirilen teknolojilerle türlü malzeme ve ürünler yapılmakta. Bizim hobimiz de bu teknolojilerden payını alıyor. Bazalt fiber ip üretenler pazarda misinaların satışından önemli pay kopardılar. Bunların dayanıklılıklarını bazılarımız önce eliyle çekip koparmaya çalışarak ve diğer özelliklerini kullanırken gördük. Olumluydu. Fluoro carbonlar ise görünmezlik özellikleriyle ilgimizi çekti, aldık kullanıyoruz. Köstek bağlarken aklıma yine bir soru geldi. Benim aklıma sürekli sorular gelir ve yanıtını bulmak için uğraşırım. Bunların monofilament misinalara göre birçok özellikleri olumsuz. Suda, insan gözüne göre görünmezlikleri nedeniyle üzerinde fazla araştırmadan alıp kullanıyoruz. Gerçekten avlamak istediğimiz balıklar için görünmezler mi? Görünmezlik bu kadar önemli mi? Balık iğnenin ucunda bir ip görse yeme saldırmaz mı? Bunlar gerçekten suyun dibinde gözlendiler mi? Kim gözledi? Flor ve karbon bağı keşfedilip nerelerde kullanılabileceği araştırılırken uyanığın biri iyi ışık geçirgenliği özelliği ile suda zor görülebileceği reklamı ile bizim gibiler için bir pazar mı oluşturdu? Bunları bilen var mı? Yoksa herkes benim gibi iyiymiş deyip mi alıyor? Balıklar için veya hangi zeki balık türleri için yemin ardındaki misina iştahlarını kapatır? Yoksa gerçek av, sorgulanmadan bu ürünleri alan insanlar mı? Hem de üzerinden yıllar geçse de bize yutturulanları doğru sanıp alışkanlıklarımızı devam ettirerek. Fluoracarbonlar gerçekten olumlu olabilir. Bir örnekti. Bizler tüm yaşamımızda ne b.tan( b den sonraki nokta değil o harfidir) şeyler alıyoruz.
Cevap: Üstatlara Bir Soru Sevgili Bülent, araştırıcı bir zihniyete sahip olmak ; daha doğrusu gelişen teknolojik şartlara adapte olup, uyum sağlamak gerçekten çok güzel bir olgu. Bunu yaparken de çok ama, çok da irdeleyici olmamak lazım diye düşünüyorum.Çünkü bunun sonu yok.İlk önce takoz gibi cep telefonları vardı biliyorsun.Kocaman anteleri olan, siyah-beyaz ekranlıları kastediyorum.Daha sonra antensiz olanlar çıkınca, buna sahip olanlar ne kadar sükse yapardı.Olay gelişti,gelişti ve incecik ,slim,dokunmatik telefonlar çıktı. Yani teknoloji, üretim ha bre gelişiyor ve gelişmeye de devam edecek.Yani bunun sonu-sınırı olmasa gerek. Kabaca özetelersek hepsininde birinci amacı ''Alo demeye hizmet etmek'' dir. Gelelim bizim hobimiz ile alakalı düşüncelerime.Bizim hobimize mal ve hizmet eden sektör de sürekli gelişmekte.Ve ileride kimbilir daha neler neler üreteceklerdir.Bu onların işi.Bundan dolayı zaten pazar payları var.Ve kazanç elde ediyorlar. Kabaca özetlersek hepsinin de amacı balık tutulmasına yardımcı olan objeler dir. Olay böyle olunca, bana göre hiç birinin önemi yok.Hepsi de bizim talep ettiğimiz pazardan pay alabilmek amacıyla piyasaya arz ettikleri ürünler.Olay bana göre bu kadar basit. Diyelim ki, seninle beraber aynı teknede olta atıyoruz.Benim misinalarım o son derece antin-küntin özellikli ederi de /Fiyatı da gayet yüksek misinalar.Keza kullandığım iğnelerde yine çok pahalı ve yok bilmem ne özellikli iğneler olduğunu faz sayalım.İşimiz muhabbet ya.Öyle olduğu farz edelim. Senin takımların da gayet sıradan,ucuz marka malzemeler diyelim. Durum böyle olunca sen şimdi balık tutamayacak mısın mı demektir.Yok böyle bir şey çünkü.:no:Yok.Bu iş nasip işi,bu iş el melekesi işi.Bunu asla göz ardı etmemek lazım diye düşünüyorum. Bak kendimden sana bir örnek.Çeşme ye Ertaç hocamın teknesine gideriz.Belki 10 yıldan beri ara ara.Ertaç hocam el kasnağı kullanır.Bizler de.Ertaç hocam ana bedeni hep 0,70 lik misina kullanır.Tabir yerinde ise kırbaç gibi.Evet kırbaç gibi.Adeta dipteki balığın gözüne sokar gibi.Takım bedeni ise 0,40 lık misinadır.İğneler ise belki 2-3 aydan beri aynı iğnelerdir .Yani sıradan, ucuz,özelliklsiz vasat malzemeler. Peki netice ne oluyor.Neticeyi benim videolarda görebilirsin.Koca çınar her daim bizden on numara daha iyi av yapar,balık alır.AlkışOlayın özeti bu.Takım dipte beklerken hep sohbet etmeyi de beceriyor.O esnada hep çay içmeyide beceriyor,hem bir şeyler yiyip içimeyi de beceriyor.Ama sanırım zihninin büyük bir bölümü o esnada elindeki oltada ve dipten gelen tıkırtıları analiz etmede.:giveup: Gerisi ayrıntı,hikaye ve para tuzağı diye düşünüyorum. Burada dikkat edilmesi gereken, yem ve iğne tercihidir.Diyelim sarlye dilimi kestin ve atıyorum, kısa saplı bilmem ne marka iğneye monte etmeye çeliyorsun.Bu tabiki de yanlış.Diyelim çoluk çoçuğun, ya da bu işe yeni başlayanların kişinin rastgele hazırlanmış ,atıyorum 6-7 numara sinek iğneli takım ile iş yapmaya çalışıyorsun, bu da tabi ki yanlış. Ayrıca diyelim trofelik balığa hitap ediyorsun,meran da bu hususta çok zengin diyelim.İnce-vasat takımlarla iş görmeye çalıyorsun tabi ki de bu da yanlış.
Cevap: Üstatlara Bir Soru Yanıtınız için çok teşekkürler İshak Bey. Eskiden fluorocarbon misinalar mı vardı, o zaman da insanlar balık tutuyordu demiyorum ki ben. Yaşantımızı kolaylaştıran ürünlere sürekli yenileri eklenmekte, gelişmekteler. Bu misina da eskilere göre avlanma şansını yükselten bir ürün olabilir. Belki de hiç bir yararı olmayan reklamlarla bize satılıp çöpe giden ürünlerden farkı da olmayabilir. Ancak şu anda biz bunu kullanıyoruz, gerçekten işe yarıyorsa bazılarımız da kullanmayı sürdürsün. Ya hiçbir yararı yoksa? Üstelik çekeri düşük, radyal hareketi kötü olduğundan yemi yutmaya çalışanı uzaklaştırarak ters etkisi olabilecek özellikte. Su içerisinde kesinlikle görünmezliği saptanmıştır. Buna inanıyorum. Fakat bu özellik balıkların avlanmasında bir üstünlük sağlar mı? Dalga boyu kısa olan ışığın inebildiği derinlerde balıklar monoları görüyor da fluorocarbonu görmüyor olması bana ters geldi. Belki derin olmayan suda da görünmezlik özelliğinin artısı yoktur. Doğal ortamlarında bol bulunan ince/kalın yosunlar iplikçikler, suda yüzen havadakinden çok daha fazla cisimler varken, bizim yemlerin ardındaki mono bile olsa zor seçilebilecek misina, balıklar beslenirken onları engelleyip düşündürür mü? Açsa, veya tok olduğu halde besin bulduğunda her şeye atlayan bazı balık türlerini bence sadece misinanın görünürlüğü etkilemez. Sadece misinanın kalınlığı, sertliği, eğilme mukavemeti yani fluoroların özellikleri, iğnenin balığın ağzına batmasını engelleyebilir. Bunlar benim düşüncem. Sadece düşüncem, doğru olmayabilir. Suyun içine kamera koyup aynı iğneye aynı yemi aynı biçimde bağlayarak fakat farklı misinalarla yan yana, balık sürüsü içerisinde izlemedim. Bunu test edecek olanağım da yok. Bu nedenle soruyorum. Önce kendime, sonra bilenler varsa onlara. Sadece görünmez dediler aldım. Aldıktan sonra aklıma gelenleri sizlere soruyorum. Bunlarla ilgili bilimsel araştırma bulamadığım için. Bilmediğimi öğrenmek için. Yazdıklarınızın hiçbirine itirazım yok. Fakat ben bunlarla soruma yanıt alamadım. Fluoro carbonların gerçekten monolara göre avlanmada üstünlüğü var mı? Üstünlüğü olduğu durumlar neler? Bunlar yüzlerce kez gözlenip kanıtlandı mı? Birçok ürünün su altındaki durumu ile videolar var. Bunların da var mı? Ben tüm yaşamımda, meslek hayatımda hep böyle davrandım. Sürekli doğruya en yakın olanı öğrenmeye çalıştım.
Cevap: Üstatlara Bir Soru Sevgili Bülent kardeşim, senin de dediğin gibi bu hususlarda ortaya konulmuş bilimsel çalışmalar sanırım yok. Ama şunu bilirim, şunu söylerim.Balığın havasını,suyunu bulunca ne takarsan tak, ne atarsan at,nasıl takım kullanırsan kullan atar-çeker balığını alırsın.Ayrıca zengin mera olur ise, gayri tadından yenmez.:yahoo: Mesela Kuzey Ege yöresi...Hey yavrum hey...Hem Marmara nın balığını hem de Egenin balığını içinde saklayan bir doğa harikası bir yöre...
Cevap: Üstatlara Bir Soru Abi boyları 65-55 cm arasında değişen 3 adet ıskarmoz sundu bana deniz. Ve gözlemlerim sonucu şunu farkettim abi ; balık aç olduktan sonra misinamın kalınlığı neymiş , örgü müymüş , monoflament miymiş , hangi markaymış bakmıyor. Ama ilginç tabi , mesela çeşitli sahtelerin yüzüş testleri videolarında gördüğümüz gibi örgünün önüne hep bir mono ya da florokarbon misina bağlıyorlar . Sınavlarım bittikten sonra florokarbonlu ve florokarbonsuz takımlarla deneyip sonucu bir de kendim görmek istiyorum
Cevap: Üstatlara Bir Soru Size katılıyorum. Bunları yazdıktan sonra biraz daha araştırdım. Türkiye dışı forumlarda Mono, flouro, braid kıyaslamaları hakkında bazı yazılar gördüm. Forumlar dışında üreticilerin bu konuda araştırmalarına ulaşamadım. Farklılar sizlerin de bildiği gibi -Elastik deformasyon: Monoflamant gerilim karşısında uzar, fiber ipte bu özellik yok ve fluoroda uzama çok az. - Yüzme Mono ve ip yüzer, fluoro batar. - Görünürlük Mono suda çok az görünür, fluoracarbon görünmez, ip görülür - Yüzey bozulması Monoflament yüzeyi aşınır, çentiklenir, fluoro naylona göre aşınma direnci yüksek, ip bunların en dayanıklısı - Dayanıklılık mukavemet Monoların çekeri fluorcarbonlara göre çok daha yüksek, bu ve pahalıya mal olmaları nedeniyle monolar üzerine kaplamalı olan melez misinalar geliştirilip görünmezlikleri sağlanırken, %100 florolara göre dayanıklıkları daha yüksek misinalar geliştirilmiş. Bazalt fiberler ise birim kesit başına kopma mukavemeti en yüksek olanlar. Daha birçok farklılıklar var. Bizi ilgilendirmeyen bağ yapıları, imalat yöntemleri dışında su emme özellikleri farklı. Mono flamentler su emdiğinden tatlı suda yapılan testlerde çeker değerleri %20 düşüyormuş, tuzlu suda bu test yapılmamış. Fluorolar suda bekletildiğinde hiç su absorbe etmediğinden ağırlaşma ve çeker değerini kaybetme sorunu yokmuş. Güneşli havada kullanımda monolar %40 a kadar mukavemetlerini kaybederken fluorocarbon UV ışığa dayanımı nedeniyle özelliklerini koruyor. Soğuk ve sıcakta bu iki misinanın farklı davranışları var. Soğukta monoların daha fazla sertleşmesi nedeniyle düğüm gevşeme sorunları daha fazlaymış. Her koşul için uygun tek bir seçenek olmadığından bunları duruma göre tercih etmek gerekiyor. Fiyatı nedeniyle eski malzemenin kullanımı çok yaygın. Kafanıza göre seçin deniliyor. Birisi sorduğum konuda henüz böyle bir gözlem yapılmadığını yazmış. Bir arkadaş ta bir içi balık dolu bir havuzun ortasından yarısı mono yarısı fluorocarbon sallandırılarak ikiye bölündüğünde monoların bulunduğu yerden balıkların geçmediği bir videoya rastlamış. Bu doğruysa fluoroların balıklar tarafından da görülmediğini gösterir. Ya da sadece bir reklam olabilir. Yoksa ağlara balıklar nasıl takılıyor. Sert olduklarından balık yemi ağzına aldığı zaman göreceği dirençle bırakır mı? Görünmezlik önemli değilse ne diye eskilere göre daha pahalı bir ürünü alalım diye düşünerek bunca şeyi yazdım. Üstelik te inceden kalına birçok çapta fluoro aldıktan sonra.
Cevap: Üstatlara bir soru Sevgili Bülent bey, gerçekten sizi takdir ediyorum.Uğraşıp,zaman ayırıp çok güzel bilgileri bziler ile paylaşmışsınız.Ayrıca konuya ilgi duyan arkadaşlar, aşağıdaki linke tıklarsa üretici bir firmanın internet sayfasına ulaşabilirler..Metinler ingilizce.Ama Google vasıtasıyla dili Türkçe ye çevirip bilgi edinebilirsiniz. Özet olarak sanırım bir çok dostumuzun tercihi olan FLORACARBON misina daha iyi gibi görünüyor. http://www.berkley-fishing.com/products/line/fluorocarbon
Cevap: Üstatlara bir soru İshak Bey, Benim karakterim böyle, yaptığım her işi, ister hobi olsun ya da ilgimi çeken bir konu bazen en ince ayrıntısına kadar öğrenmeye çalışırım. Antartika buz balıklarının o soğukta nasıl yaşadıklarını, kan analizlerini:hypno2:, 3500 metre derinlikteki tüten bacalarda tüp solucanlarının, kükürt indirgeyen bakterilerle ortak yaşamlarını ve bunların çevresinde oluşan faunayı dahi öğrenmeye çalışmıştım. Daha ilkokula başlamadan kurbağanın başkalaşımı, tüm yaşamını evde kavanozların içinde besleyerek ve dere kenarındaki su birinkintileri içinde gözleyerek çiftleşmelerinden kuyruğun yok oluşana kadar gözleyerek öğrenmiştim. Bunda takdir edilecek bir şey yok hastalık benimki. Bu arada verdiğiniz linkten Berkley'in Alaska gibi soğuk ortamlar için yaptığı misinaları ve onların burada da satıldığını gördüğüm için üzüldüm. Bu arada bir bilgi, antartik balıklarının kanında haram alkol var. Kış güvelerinde ise yok, solunum sisteminin vücutlarının içinde dolaştığı yol diğer böceklerden farklı, ısıtılıyor.
Cevap: Üstatlara bir soru Sevgili dostlarım,balığın olduğunda hele bir de aç olduğunda elinde mikrometre veya kumpas yokki misinayı ölçüpte gelsin.Sizlere bir prensibimden bahsedeyim belki sizlere bir faydası olur. OLTA ATILDIĞINDA DENİZDEN NE ÇIKACAĞI BELLİ OLMAZ HERŞEY KISMETİNİZE...!!! Bu yüzden takımınız güçlü olsun ki büyük balığı kaçırmayın. BÜTÜN BÜYÜK ALIKLAR SİZLERİN OLSUN,RASTGELE.........!!!!!!!!
Cevap: Üstatlara Bir Soru Böyle bir yorumun altina islak imzami atarim, yillardir somon pesinde kosarim cok secici bir tur oldugunu bilmeyen yoktur yerinde ve net bir yorum tesekkutler ishak bey.
Cevap: Üstatlara bir soru bülent kardeşim çok haklısın aslında bütün sitelerimizdede,bu böyle,bir pazar oluşturuluyor maksat birilerinin malı satılsın.saygılarımla
