Her Telden Memnuniyet

'HER TELDEN' forumunda denizci tarafından 6 Şubat 2012 tarihinde açılan konu

  1. denizci

    denizci Üye Balıkçı

    Katılım:
    2 Aralık 2011
    Mesaj:
    397
    Alınan Beğeniler:
    2
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    akdeniz
    Arkadaşlar bu gün okuduğum ve çok hoşuma giden bir yazıyı sizinle paylaşmak istedim.Yazana teşekkürler.Sevgilerimle.

    Arkadaşlar bugün sizlerle elimizdeki değerlerin ve bizlere verilen nimetlerin önemini vurgulayan bir hikayeyi paylaşmak istiyorum umarım sizlerinde hoşuna gider

    Ayakkabıcı, yeni getirdiği malları vitrine yerleştirirken, sokaktaki
    bir çocuk onu izlemekteydi. Okullar kapanmak üzere olduğundan, spor
    ayakkabılara rağbet fazlaydı. Gerçi mallar lüks sayılmazdı ama, küçük
    bir dükkan için yeterliydi. Onların en güzelini ön tarafa koyunca,
    çocuk
    vitrine doğru biraz daha yaklaştı. Fakat bir koltuk değneği
    kullanmaktaydı.Hem de güçlükle..

    Adam ona bir kez daha göz attı. Üstündeki pantolonun sol kısmı,dizinin
    alt kısmından sonra boştu. Bu yüzden de sağa sola uçuşuyordu.Çocuğunbaktığı ayakkabılar, sanki onu kendinden geçirmişti.Bir müddet öyle
    durdu. Daldığı hülyadan çıkıp yola koyulduğunda, adam dükkandan dışarı
    fırlayıp:

    Küçükk!. diye seslendi. Ayakkabı almayı düşündün mü? Bu seneki
    modeller bir harika!.Çocuk, ona dönerek:

    Gerçekten çok güzeller!. diye tebessüm etti. Ama benim bir bacağım
    doğuştan eksik.

    Bence önemli değil!.diye, atıldı adam. Bu dünyada her şeyiyle tam
    İnsan yok ki!. Kiminin eli eksik, kiminin de bacağı. Kiminin de aklı
    ya da imânı.

    Küçük çocuk, bir şey söylemiyordu. Adam ise konuşmayı sürdürdü:
    Keşke imanımız eksik olacağına, ayaklarımız eksik olsa idi.
    Çocuğun kafası iyice karışmıştı. Bu sefer adama doğru yaklaşıp:

    Anlayamadım!. dedi. Neden öyle olsun ki?

    Çok basit!. dedi, adam. Eğer imanımız yoksa,cennete giremeyiz. Ama
    ayaklar yoksa,problem değil. Zaten orda tüm eksikler tamamlanacak.Hatta
    sakat insanlar, sağlamlara oranla, daha fazla mükafat görecekler...

    Küçük çocuk, bir kez daha tebessüm etti. O güne kadar çektiği
    acılar,hafiflemiş gibiydi. Adam, vitrine işaret ederek:

    Baktığın ayakkabı, sana yakışır!. dedi. Denemek ister misin?Çocuk,
    başını yanlara sallayıp:
    Üzerinde 30 lira yazıyor, dedi. Almam mümkün değil ki!.

    İndirim sezonunu,senin için biraz öne alırım!. Dedi adam. Bu durumda
    20 liraya düşer. Zaten sen bir tekini alacaksın, o da 10 lira eder.

    Çocuk biraz düşünüp:

    Ayakkabının diğer teki işe yaramaz!. dedi. Onu kim alacak ki?

    Amma yaptın ha!. diye güldü adam. Onu da, sağ ayağı eksik olan bir
    çocuğa satarım dedi
    Küçük çocuğun aklı, bu sözlere yatmıştı. Adam,devam ederek:

    Üstelik de öğrencisin değil mi? diye sordu.

    İkiye gidiyorum!. Diye atıldı çocuk. Üçe geçtim sayılır.

    Tamam işte!. dedi adam. 5 Lira da öğrenci indirimi yapsak, geri
    kalır 5 lira. O da zaten pazarlık payı olur. Bu durumda ayakkabı
    senindir, sattım gitti!.

    Ayakkabıcı, çocuğun şaşkın bakışları arasında dükkana girdi. İçerdeki
    raflar onun beğendiği modelin aynısıyla doluydu. Ama adam,vitrinde
    olanı
    çıkarttı Bir tabure alıp döndükten sonra, çocuğu oturtup yeni
    ayakkabısını giydirdi. Ve çıkarttığı eskiyi göstererek

    Benim satış işlemim bitti!. dedi. Sen de bana,bunu satsan memnun
    olurum
    Şaka mı yapıyorsunuz?diye kekeledi çocuk. Onun tabanı delinmek üzere.
    Eski bir ayakkabı, para eder mi?

    Sen çok câhil kalmışsın be arkadaş.. dedi,adam. Antika eşyalardan
    haberin yok her halde. Bir antika ne kadar eski ise, o kadar para
    tutar.
    Bu yüzden ayakkabın, bence en az 30- 40 lira eder.

    Küçük çocuk, art arda yaşadığı şokları, üzerinden atabilmiş değildi.
    Mutlaka bir rüyada olmalıydı. Hem de hayatındaki en güzel rüya. Adamın,
    heyecandan terleyen avuçlarına sıkıştırdığı kağıt paralara göz
    gezdirdikten sonra, 10 liralık banknotu geri vererek:

    Bana göre 20 lira yeterli.. dedi. İndirim mevsimini başlattınız ya!..


    Adam onu kıramayıp parayı aldı. Ve bu arada yanağına bir öpücük
    kondurdu.Her nedense içi içine sığmıyordu. Eğer bütün mallarını bir seferde satsa bu kadar haz alamazdı

    Çocuk, yavaşça yerinden doğruldu. Sanki koltuk değneğine İhtiyaç
    duymuyordu. Sımsıcak bir tebessümle teşekkür edip:

    Babam haklıymış!. dedi.Sakat olduğum için, üzülmeme hiç gerek yok!.?
    demişti.
     
  2. Mustafa CUMBUL

    Mustafa CUMBUL Gold Üye Gold Üye

    Katılım:
    16 Ekim 2010
    Mesaj:
    800
    Alınan Beğeniler:
    19
    Ödül Puanları:
    2
    Şehir:
    Deniz
    Cevap: Memnuniyet

    AlkışAlkışAlkışAlkışAlkışAlkışAlkışAlkışAlkışAlkışAlkışAlkışAlkış.
    Şuan duygu patlaması yaşıyorum.
    Gerçekten ders alınacak bir yazı dizisi olmuş.
     
  3. çimentepeli

    çimentepeli Üye Balıkçı

    Katılım:
    11 Ocak 2009
    Mesaj:
    0
    Alınan Beğeniler:
    19
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Ege Kıyıları
    Cevap: Memnuniyet

    Mükemmel bir paylaşım ...AlkışAlkışörnek alınacak hikaye ama gerçek....Alkış
     
  4. filinta35

    filinta35 Tba Okuru

    Cevap: Memnuniyet

    Teşekkürler Oğuzhan Abi anlamlı bir hikaye...
     
  5. Zeki ZEREN

    Zeki ZEREN Üye Balıkçı

    Katılım:
    15 Ocak 2012
    Mesaj:
    39
    Alınan Beğeniler:
    0
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Antalya
    Cevap: Memnuniyet

    Çok güzel. İnsanın nutku tutularak okuyor, duygular en üst seviyede. Boğazım düğümlendi. Gözlerim de bir damla yaş. Ne diyebilirim. Teşekkür ederim.
    Ders alabilirsek, kendimize pay çıkarabilirsek. Ne mutlu ...
     
  6. denizci

    denizci Üye Balıkçı

    Katılım:
    2 Aralık 2011
    Mesaj:
    397
    Alınan Beğeniler:
    2
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    akdeniz
    Cevap: Memnuniyet

    insan beğendiği güzellikleri ailesiyle paylaşır,Biz de bir aileyiz.Beğendiğinize sevindim.Sevgilerimle.
     
  7. Ferit ERTÖZ

    Ferit ERTÖZ Gold Üye Gold Üye

    Katılım:
    7 Nisan 2010
    Mesaj:
    800
    Alınan Beğeniler:
    10
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    FOÇA-MORDOĞAN
    Cevap: Memnuniyet

    Muhteşem bir hikaye :)
     

Bu Sayfayı Paylaş