Karanlığın prensleri

'Cahit ACUN' forumunda Cahit Acun tarafından 26 Kasım 2012 tarihinde açılan konu

  1. Cahit Acun

    Cahit Acun ÜSTAD ÜSTAD

    Katılım:
    25 Aralık 2009
    Mesaj:
    1,694
    Alınan Beğeniler:
    24
    Ödül Puanları:
    2
    Şehir:
    İstanbul/Saros Körfezi/Ege
    Yukarıda resimlediğim tablo "TÜRK DENİZ ARAŞTIRMALARI VAKFI" nın 2010 yılında yayınladığı içler acısı bir tablodur.

    Çünkü bu tabloda beni en çok üzen,Lüfer sülalesinin en büyüğü olan,Sırtkara'nın artık denizlerimizde olmayışıdır.Onun avlayan kişilerden biri olarak,çok hüzünlüyüm.Onunla ilgili o kadar çok av hikayem var ki..Üsküdar Şemsi Paşa'nın ve Haydarpaşa Mendirek'lerinin ağızları-dilleri olsada konuşsalar..Onu avladığımda bana bakarken,o asil ve korkusuz yüzü gözlerimin önünden gitmiyor.Hele onunla mücadelemiz ise inanılmaz boyutlarda.Onu çok özledim.İşte o hikayelerimden birisi..

    Hasan kardeşim,namı diğer kör Hasan,beni arıyor.Haydarpaşa'da gezmedik,dolaşmadık yer bırakmamış.Dog Kaptanlığı'ndaki kardeşlerimize haber bırakıyor ve tekneyi bağladığı adacığa gidiyor.O zaman bizimde Haydarpaşa Gar içinde büfemiz var ve baba-oğul çalıştırıyoruz.Orada hem okuyorum,hem çalışıyorum.Dog Kaptanlığı'nda çalışan bir kardeşim,"Cahit! Hasan sabahtan beri seni arıyor" dedi ve gitti.Babama dükkanı bıraktım,daha doğrusu kaçtım ve Hasan'ı buldum."Nerdesin yahu,sabahtan beri seni arıyorum.Sırtıkara'lar cirit atıyor.Bir şeyi beceremedim,boyuna yem yediriyorum." deyince bende şafak attı.Büfede iş varmış,yokmuş hikaye.Tekneye atladığım gibi"ver gazı" dedim ve yola koyulduk.İkinci mendireğin burnuna geldik ve 40 cm boyundaki Zargana'yı,canlı takıp,derin sulara bıraktım.Hasan'da Forsa'da..Dibi buldum ve Hasan'a yol ver dedim.Hafif yol verdi Hasan.Birkaç dakika sonra elimdeki oltada,Zargana'nın titrediğini hissettim ve çalınmaya hazırlandım.Öyle bir bindirme olduki,onu yaşamanız lazım.LOK LOK LOK LOK..Kolum aşağı indi..Oltayı gerdim ve çalındım.Sırtıkara oltamda artık.Oltamda,oltamda olmasına da "onu yukarıya nasıl getireceğim" diye kendi kendime düşünmeye başladım.Oltam sanki dibe takılmış.Çok kuvvetli be arkadaşlar.Öyle basıyor ki,80'lik misina parmağımın birinci boğumunu boğdu resmen.Boğumu "v" şeklinde gördüm.Misina parmağıma geçti ve canım öyle yanıyorki anlatamam.Akan kan kolumdan aşağı süzülürken,Hasan'da kolonyalı mendille parmağımı silmeye çalışıyor,bir taraftan tütün basıyor.,sağ olsun.."Cahit! çok büyük bir şey bu.Canını yakıyor.Bırak şunu !Yoksa parmağını koparacak" diyor ama nafile."Onu bırakmam arkadaş" diyorum Hasan'a.Bırakmadım da...Onu tekneye almaya iki-üç metre kalmıştı ki,beni görür görmez bir anda bastı ve doğru dibe.Haydi,,,Sil baştan.Tekrar mücadelemiz başladı denizin bu muhteşem yaratığıyla.Onu tekrar getirdim teknenin yanına kadar ve "Hasan vur kagıcı" dedim. Hasan ıskalamaz mı..."Eyvah" dedim kendi kendime..Sırtıkara bir silkelediki görmeliydiniz.Kendini kurtarmaya çalışıyor ama nafile..Bırakmıyorum.Bende inatçıyım.En sonunda onu yora yora getirdim, teknenin kıyısına ve kagıcı bu sefer ben vurdum.Artık benimdi o muhteşem varlık.Bana korkusuzca bakıyor ve asilliğinden hiç taviz vermiyor.Onu galsamasından tuttum ve öptüm.Hemde canım yanarken.İkimizde çok mutlu olmuştuk.Çok duyguluyum bunları size anlatırken.O yok artık.Onu bir daha ne zaman görürüm,bilemem."Seni çok özleyeceğim Sırtıkara'm çok"....
    Kadıköy Çarşısı'na her gittiğimde, kasalarca Defne Yaprağı'nın, bilinçsiz insanlarımz tarafından,sanki bedava dağıtılıyormuş gibi, satın alınması sonucu,işte bu hale geldi Lüfer'ler,Sırtkara'lar.."Küçük balık yoksa,büyük balıkta yoktur" cümlesi, onlar için hiçbir şey ifade etmiyor...Bittik artık ey halkım!.Satın almayın Defne Yaprak'larını.Rahat bırakın onları,kendi ekmeğini hiçe sayan,vurdum duymaz gırgırcılar...Yeter artık! sorumsuzlar...

    Gelelim,Denizin vahşi Prenslerine...Avlak yerime giderken çarşıya uğrayıp,yiyecek bir şeyler aldım yanıma.Geldiğimde,Cemil kardeşim herzaman ki gibi,çayımızı demlemiş ve oltasını çoktan atmış.Bende oltamı atmaya hazırlanırken Cemil" Cahit ağabey! çay hazır.Haydi"deyince oltamı yere bıraktım ve çayımı Boğaz'ın o eşsiz güzelliği karşısında keyifle içmeye başladım.Çarşıdan aldığım yiyeceklerle çay, çok iyi geldi ikimizede.
    Artık hava kararmaya başladı.Av zamanı geldi.Hazırlıkları tamamladım ve oltamı salladım.Bir-iki üç atış derken, dördüncüde yine o güzel ses.TAK TAK TAK...Sarıkanat yapıştı oltama.Oltamı gerdim ve çalındım.Oltamı çekerken kendisini suyun üstüne attı.Şapur-şupur su sesleri ile geliyor ve aynı zamanda kendini kurtarmak için direniyor.O ara boşluk veriyorum ve şak...Misinayı kesti denizlerin kralı...Haydi yeni olta aç bakalım Acun..Oltamı açtım.Yarım saat tık yok.O ara Cemil bir tane Sarıkanada hoş geldin dedi.Arkasından bende bir tane aldım ve yine tık yok.Tıksızlık bir yarım saat daha devam etti.Yarım saat sonra suyun üstü öyle bir karıştıki,manzarayı görmeliydiniz.Bir gurup Gümüş havalarda uçuyor sanki.Kaçacak yer arıyorlar.Sağa-sola vuruyorlar kendilerini.Ama nafile.Arkalarında denizin acımasız bir vahşisi var.Lüfer..Aralarına öyle bir dalıyor ki,Gümüşü anında kapıyor.Seyrediyorum onu.Kuyruk kısmını anında yutuyor.Baş kısmı ise hala canlı ve daireler çizerek suyun üstünde öylece dönüyor.Ama çok kısa bir süre.Peşinden ikinci bir Lüfer onu anında götürüyor ve diğer Lüfer'lerde ona saldırıyor.Gözümün önünde bir vahşet yaşanıyor."Allah'ım bu nasıl bir yaratıktır" diyorum kendi kendime.Piranha bunun yanında bebecik.Öyle belgesele dalmışken,TAK TATAK TAK.müthiş bir bindirme.Anında çalındım ve onu avladım.Bu sefer oltam dipte ve gelen kesin Lüfer.Onu yukarı doğru çekerken,gecenin karanlığında, ışığında hafifçe loş aydınlığında suyun içinde o beyazımsı-gri silüeti göründü.Allahım onu öyle özenerek yaratmış ki...Suyu şapırdata,şapırdata yüzeye çıkarttım onu.Silkeledi kendini.Ama kurtaramadı.Daha sonra oltama iki adet Kefal geldi..Balık jilet gibi kesildiğinde, "kısmetim bu kadarmış" deyip oradan ayrıldım.19 adet Lüfer ve Sarıkanat,iki adette Kefal almışım.Yine çok çok güzel bir av gecesi yaşadım.Allah'ım beni Lüfer avından mahrum etmesin.Sizlerede nasip etsin.

     
    En son bir moderatör tarafından düzenlenmiş: 17 Kasım 2016
  2. Mustafa CUMBUL

    Mustafa CUMBUL Gold Üye Gold Üye

    Katılım:
    16 Ekim 2010
    Mesaj:
    800
    Alınan Beğeniler:
    19
    Ödül Puanları:
    2
    Şehir:
    Deniz
    Cevap: Karanlığın prensleri

    Cahit Abi bu güzel paylaşımınız için teşekkür ederim:).
    Afiyet olsun...
     
  3. İsmail ESENCAN

    İsmail ESENCAN Admin Admin

    Katılım:
    19 Eylül 2008
    Mesaj:
    11,450
    Alınan Beğeniler:
    10,056
    Ödül Puanları:
    5,113
    Şehir:
    İzmir
    Web Sitesi:
    Cevap: Karanlığın prensleri

    Konu içinde konu, konu içinde iki ayrı ders.!

    Ustalık, üstadlık adına ne derseniz deyin bu işte.!!!

    Sevgili Cahit ağabeyim, sırtıkara'ya olan sevdanızı onunla yaptığınız mücadeleyi öylesine güzel, öylesine güzel anlatmışsınız ki kendimi bir anda sizin yerinize koydum ve bir AHH da ben çektim.:eek:

    İnşAllah son uygulamalardan sonra tekrar denizlerimizde görmek nasip olur hepimize ve onunla olan mücadeleyi hem siz hemde bizler tekrar yaşama şerefine nail oluruz.:)

    Gelelim Karanlığın Prenslerine ama çok fazla oluyorsun.! Üstadım derler adama.hehekiki

    Boğazın Sultanını yine boğazın Sultanı yakalar, hemde her gün dur durak bilmeden, kendini bulunmaz hint kumaşı sananlara karşı.Evet evet, gerçekten sen çok oluyorsun Üstadım, olmaya da devam, hemde son gaz devam.;)

    Afiyet bal şeker olsun Üstadım, yarasın kan olsun Rabbim sana uzunn ömürler versin, yine yeniden Sarı-Lüfer-Sırtıkara ve Kofana yakala, hem kendin hemde bizler için.Alkış
     
  4. Cahit Acun

    Cahit Acun ÜSTAD ÜSTAD

    Katılım:
    25 Aralık 2009
    Mesaj:
    1,694
    Alınan Beğeniler:
    24
    Ödül Puanları:
    2
    Şehir:
    İstanbul/Saros Körfezi/Ege
    Cevap: Karanlığın prensleri


    Teşekkürler ediyorum sevgili Mustafa.Sağ ol kardeşim.Sanada nasip olsun.
     
  5. Cahit Acun

    Cahit Acun ÜSTAD ÜSTAD

    Katılım:
    25 Aralık 2009
    Mesaj:
    1,694
    Alınan Beğeniler:
    24
    Ödül Puanları:
    2
    Şehir:
    İstanbul/Saros Körfezi/Ege
    Cevap: Karanlığın prensleri



    Teşekkürler ediyorum değerli Başkanım.Sözlerinizle beni onore ediyorsunuz.Türk Balık Avı Platformu'na az da olsa yakışan avlar yapmaya çalışıyorum.Becerebiliyorsam ne mutlu bana.Sizlerin mutluluğu benim mükafatımdır.Hepinizi gönülden seviyorum.
     
  6. İsmail ESENCAN

    İsmail ESENCAN Admin Admin

    Katılım:
    19 Eylül 2008
    Mesaj:
    11,450
    Alınan Beğeniler:
    10,056
    Ödül Puanları:
    5,113
    Şehir:
    İzmir
    Web Sitesi:
    Cevap: Karanlığın prensleri

    Ablam, eğer gitmeyi kafana koyarsan beraber gidelim, ben Cahit abimde kalırım.1 aylık lüfer bekliyor dolapta.hehe
     
  7. İsmail ESENCAN

    İsmail ESENCAN Admin Admin

    Katılım:
    19 Eylül 2008
    Mesaj:
    11,450
    Alınan Beğeniler:
    10,056
    Ödül Puanları:
    5,113
    Şehir:
    İzmir
    Web Sitesi:
    Cevap: Karanlığın prensleri

    Güzel ablam, sende haklısın ama bu lüferler bitmeden ayak basmalı İstanbul'a, bilesin.:lol:
     
  8. Cahit Acun

    Cahit Acun ÜSTAD ÜSTAD

    Katılım:
    25 Aralık 2009
    Mesaj:
    1,694
    Alınan Beğeniler:
    24
    Ödül Puanları:
    2
    Şehir:
    İstanbul/Saros Körfezi/Ege
    Cevap: Karanlığın prensleri


    Kızınız Boğaz'a uzaksa,biz yakınız.Ne zaman arzu ederseniz, kapımız sonuna kadar açıktır.Eşim ve ben sizi ağırlamaktan onur duyarız.İstanbul'dan hepinize kucak dolusu sevgiler...

    Ayşe kardeşim,bana öyle geliyor ki,balık sanki bahane.Desene kızımı çok özledim diye...
     
    En son bir moderatör tarafından düzenlenmiş: 27 Kasım 2012
  9. Cahit Acun

    Cahit Acun ÜSTAD ÜSTAD

    Katılım:
    25 Aralık 2009
    Mesaj:
    1,694
    Alınan Beğeniler:
    24
    Ödül Puanları:
    2
    Şehir:
    İstanbul/Saros Körfezi/Ege
    Cevap: Karanlığın prensleri


    Beklerim İsmail'im.Lüfer bol.Hepimize yeter.Hepinizi gönülden seviyorum.
     
  10. hakan121

    hakan121 Tba Okuru

    Cevap: Karanlığın prensleri

    Cahit abi tebrikler...Lüfer başladı yüzünü göremez olduk !!!
     
  11. Ayşe HARUPÇU

    Ayşe HARUPÇU Üye Balıkçı

    Katılım:
    21 Ekim 2009
    Mesaj:
    3,229
    Alınan Beğeniler:
    20
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    izmir geneli
    Cevap: Karanlığın prensleri

    Sevgili Üstadım,öncelikle ders niteliğinde ve hikaye tadında ki raporunuz için sizi kutlarm...AlkışAlkış
    Ayrıca,muhteşem bir av güncesi yaşamışsınız,Lüfer'ler harika görünüyor,afiyet şeker olsun...
    Gönlünüzdeki avları yapmanız dileğimle,paylaşım için teşekkür ederim...
    İzmir'den,kucak dolusu selamlar...
     
  12. Cahit Acun

    Cahit Acun ÜSTAD ÜSTAD

    Katılım:
    25 Aralık 2009
    Mesaj:
    1,694
    Alınan Beğeniler:
    24
    Ödül Puanları:
    2
    Şehir:
    İstanbul/Saros Körfezi/Ege
    Cevap: Karanlığın prensleri


    Hakan şimdi Lüfer'den geldim.Harika bir gece avı yaşadım.Anlatırım mekanda.Kendine iyi bak.Yanaklarından öpüyorum.
     
  13. Cahit Acun

    Cahit Acun ÜSTAD ÜSTAD

    Katılım:
    25 Aralık 2009
    Mesaj:
    1,694
    Alınan Beğeniler:
    24
    Ödül Puanları:
    2
    Şehir:
    İstanbul/Saros Körfezi/Ege
    Cevap: Karanlığın prensleri


    Teşekkürler ediyorum Ayşe Hanım.Bu sene Lüfer bayramı var ve bu sevinci dostlarımla dolu dolu yaşıyorum.Allah herkese nasip etsin bu güzel avı.Herşey gönlünüzce olsun.Sevgiyle ve sevdiklerinizle mutlu kalın.
     
Yükleniyor...

Bu Sayfayı Paylaş