Her Telden Avcılar Yalancı Avcı Masallarından Şikayetçi

'HER TELDEN' forumunda İsmail ESENCAN tarafından 7 Şubat 2010 tarihinde açılan konu

  1. İsmail ESENCAN

    İsmail ESENCAN Admin Admin

    Katılım:
    19 Eylül 2008
    Mesaj:
    11,450
    Alınan Beğeniler:
    10,056
    Ödül Puanları:
    5,113
    Şehir:
    İzmir
    Web Sitesi:
    [​IMG]

    Oktay MEHMET Yazdı Avcılar, `yalancı avcı` masalı yüzünden gerçek hayatta da sözlerine güvenilmeyen insanlar olarak algılanmaktan şikayet ediyor ve toplumun en güvenilir fertleri olduklarını ileri sürüyorlar.


    Masallara, fıkralara ve dizilere sürekli olarak `yalancı` rolüyle yerleştirilen avcılar, okuduklarından ve izlediklerinden etkilenen birçok insanın günlük yaşamda da kendilerine inanmak istememesinden şikayetçi. Avcılar bu konudan dertliler dertli olmasına ama yıllardır avlanan Hüseyin Şahin ise `Avcılar çoğu kez evlerine bir tek av yapmadan dönmelerine rağmen, bulundukları ortamlarda, çıktıkları avın çok bereketli geçtiğini anlatırlar. Bu avcılar için adeta psikolojik bir sorun haline gelmiştir` diyor.

    Tekirdağ`da avlandık... Yeni av sezonunun başlamasıyla birlikte avlanmak için İstanbul`dan Tekirdağ`a giden avcılarla birlikteydik. Haftalar önce başlayan hazırlıklarını tamamlayarak büyük bir heyecanla sezonu açan avcılar umduklarının tersine evlerine elleri boş döndü. Avlanamasalar da geceyi çadırlarda sohbet ederek geçiren avcılar aralarındaki dostlukları pekiştirdi. Hava kararırken, av alanına ulaşan avcılar işe geceyi geçirecekleri çadırları kurarak başladı. Yakılan ateşin ardından yemekler hazırlandı ve gecenin ilerleyen saatlerine kadar süren yemekte, usta avcılar aralarına yeni katılanlara başlarından geçen ilginç olayları anlattı. Av bereketliydi yalanı! Onüç yıldır avcı olan Ahmet Arabacıoğlu, insanlar arasında en iyi dostlukların av partilerinde kurulduğunu söylüyor. Bir avcı için çok av vurmanın değil, avda oluşan ortamın ve kurulan dostlukların önemli olduğunu kaydeden Arabacıoğlu, avcıların avlandıkları dönemlerde oluşturdukları arkadaşlık ortamının çok uzun ve kalıcı olduğunu belirtiyor. Avcıların ava genellikle toplu olarak çıkmayı tercih ettiğini belirten Hüseyin Şahin ise yıllardır edindiği bazı izlenimlerini şöyle anlattı: `Avcılar çoğu kez evlerine bir tek av yapmadan dönmelerine rağmen, bulundukları ortamlarda, çıktıkları avın çok bereketli geçtiğini anlatırlar. Bu avcılar için adeta psikolojik bir sorun haline gelmiştir. Avcıların diğer bir özelliği de bol av olduğunu umdukları bölgeleri, diğer avcılardan saklamalarıdır.` EN YAKIN DOSTLARI KÖPEKLERİ Özel olarak yetiştirilen av köpekleri avcının en büyük yardımcısı ve dostudur. Ava çıkan köpekli bir avcı, köpeği olmayan avcıdan her zaman daha şanslıdır. Av köpekleri gelişmiş duyu organlarıyla sahibini avlanan hayvana doğru yaklaştırır. Avcılıkta avın cinsine göre köpeklerin özellikleri de farklı oluyor. Av köpekleri kuşçu, taşvancı, ördekçi diye ayrılıyor. Kuşçu av köpeği en çok bıldırcın avında sahibine yardımcı olur. Bıldırcının kokusunu hisseden köpek, ava yaklaştığında durur ve sol ayağını yukarı kaldırarak sahibinin gelmesini bekler. Köpeğin bu durumuna avcı literatüründe `ferma` deniyor. Fermaya kalkan av köpeği, sahibinin işini çok kolaylaştırır.


    www.avciport.com sitesinden alıntıdır...
     
  2. ismail34

    ismail34 Gold Üye Gold Üye

    Katılım:
    26 Kasım 2009
    Mesaj:
    1,229
    Alınan Beğeniler:
    20
    Ödül Puanları:
    2
    Şehir:
    Türkiye
    Cevap: Avcılar yalancı avcı masallarından şikayetçi

    Sn.Başkanım ve adaşım,ben hem kara (kuş.)avcısıyım hemde kıyı balıkçısıyım:eek:.Alıntı yazısına bir katkı da benden.:)

    KIRK GÜN TABAN ETİ,BİR GÜN AV ETİ.hehehehe

    Geçen sene bir bıldırcın vurdum,iki gün rüyama girdi:mad:.Fenalıklar geçirdim.Kabus gördüm:mad:.Tüyleri yolununca kibrit kutusu kadar kalıyor hayvancağız:eek:.Kasaplarda tonlarca et var,ben bu hayvanı niye vurdum:confused: diye kara avına paydos ettim.;)

    Şimdi canım sıkıldıkça,moralim bozukken,çok neşeli iken,kafam dolu ve yorgunken bir,iki tane pet şişe alıp terkedilmiş taş ocağına gidip 2-3 kutu fişek yakıp geliyorum.Kafamı yeni gençliğin dediği gibi resetleyip bomboş kafayla relaks halde dönüyorum.Anlayacağınız artık pet şişe avlıyorum.:)

    Selamlar.
     
  3. İsmail ESENCAN

    İsmail ESENCAN Admin Admin

    Katılım:
    19 Eylül 2008
    Mesaj:
    11,450
    Alınan Beğeniler:
    10,056
    Ödül Puanları:
    5,113
    Şehir:
    İzmir
    Web Sitesi:
    Cevap: Avcılar yalancı avcı masallarından şikayetçi

    Arkadaşlar, benimde oldum olası Kara avına bir türlü kanım ısınmadı, bir kaç kez denemelerim oldu ancak, vurulan hayvanlardaki o muhteşem güzellikleri görünce bende başlar başlamaz PAYDOS ettim.

    Düşünün, bir kekliğin üzerinde kaç renkte tüy var, o muhteşem güzellik verilmiş hayvan neden silahla vurulup kana bulanır.:eek:

    Benim görüşüm bu tabiki, sadece beni bağlar sakın yanlış anlaşılmasın.;)


     
  4. ksk sedat

    ksk sedat Üye Balıkçı

    Katılım:
    6 Eylül 2009
    Mesaj:
    180
    Alınan Beğeniler:
    6
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    izmir ve çvr
    Cevap: Avcılar yalancı avcı masallarından şikayetçi

    Babam rahmetli olduktan sonra hiç ava gitmedim yaklaşık 14 yıl oldu.Ozamanlar evimizin bahçesinde canlı ördekler vardı avda mühre olarak kullanırdık havuzları bile vardı.Fakat eski insanlar çok daha başka imiş.

    Kısa olarak bir anımı anlatmak isterim.Şimdi sasalı da olan kuş cenneti yıllar önce ava açık olan bir alandı.Bir gün çok soğuk havada babamla ava gitmiştik rüzğarın şiddetinden yürüyomuyorduk bile.Deniz kenarına geldik ve oturup avlanabileceğimiz uygun bir güme arıyorduk bildiğimiz bir yere gittik ve uygundu orada avlanmaya karar verdik.

    Önümüz deniz otuz metre kadar yaklaşık bir iki karış derinliği vardı suyun.Ördeklerin sabah suyunda yemlenmeyi sevdikleri bir ortamdı.Gümeye girmek için hazırlık yapıyorduk suya canlı mührelerimizi bıraktık gümenin yanına geldik kasık çizmeleri çıkarttacaktık babam rahmetli bir anda durdu kaldı banada sus dedi.Ben ne olduğunu anlamadım bile rüzğar okadar sert estiği halde o sesi duymuş ve dikkat kesilmişti.!!!

    O duyduğu ses bir kaz sesiymiş hemen tüfeğini aldı tabi bende aldım ve gümenin yanına çöktük.O rüzğardan sersem gibi uçuyor ve devamlı bağırıyodu kaz cağız.Bağırmasının sebebini eşini kaybetmiş olabileceğini daha sonra söyledi bana ve av tam üzerimizde idi babamın çiftesi benim tek kırmam vardı ve silahlar patladı.

    Yazık kazı vurmuştuk bizden biraz uzağa düştü babam kasık çizmelerini giydi su balçıktı ve kaz biraz açığa düştüğünden alması biraz zor oldu.Gümeye geldiğinde hem yorulmuş hem üşümüştü ben ilk kez bir kazı elime almıştım ve ona bakıyordum.O anı konuştuk biraz ve rahmetli babam dinlendi kendine geldi e hadi dönelim dedi.

    Ben bunları bir roman gibi yazdımda hepsi belki kırbeş dakika içinde oldu bitti.O zamanlar zaten daha çocuk sayılırım baba daha yeni geldik avlanalım dedim yok yeter nasibimizi aldık bu yeter dedi ve hadi tekrar filmi bu kez geri sardık ve toparlandık.Evet bu yaklaşık otuzbeş yıllık bir anı ve 14 yıldırda ava gitmiyorum.

    Babamın bütün av malzemelerini saklarım o sıkıları bile 14 yıldır kütüklükten çıkmadı artık patlamaz herhalde o zamandan kalma 250 gr barut bile duruyor hala.Kara avına niye gitmiyorum en iyi av arkadaşımı kaybetmiş olmamdanmı yoksa başka sebeptenmi bilmiyorum fakat bende o defteri artık kapattım.

    Bunu neden paylaştım hadi dönelim demesini şimdileri çok daha iyi anlıyorum devam etseydik çok daha fazla av olacağını biliyorum orası çok geniş bir arazi ve her taraftan silah sesleri geliyor.Fakat yeter demesini hangi şartta olursa olsun diyebilmek çok önemli bunu o zamanlar her şey bolken babalarımız söyliyebiliyorlarsa bizler neden her şey bukadar azalmışken yok olmaya yüz tutmuşkan diyemiyoruz.Bu sebepten bu anımı buradan paylaşmak istedim.
     
    En son bir moderatör tarafından düzenlenmiş: 15 Şubat 2010
  5. İsmail ESENCAN

    İsmail ESENCAN Admin Admin

    Katılım:
    19 Eylül 2008
    Mesaj:
    11,450
    Alınan Beğeniler:
    10,056
    Ödül Puanları:
    5,113
    Şehir:
    İzmir
    Web Sitesi:
    Cevap: Avcılar yalancı avcı masallarından şikayetçi

    Sevgili Sedat abi, Roman tadında anını dikkatle okudum, alınacak en büyük ders, seninde söylediğin gibi YETER demesini bilmek.
    Paylaşıma böylesine güzel bir katkıda bulunduğun için teşekkür ederim, klavyene duygularına sağlık.:)
     
  6. U_B

    U_B Tba Okuru

    Cevap: Avcılar Yalancı Avcı Masallarından Şikayetçi

    Çocukken bende köyde spor amaçlı çok ava giderdim, ama sadece gezi amaçlıydı. Dağları dereleri tepeleri gezerdim, ama kolay kolayda bi hayvana ateş etmezdim.
     
Yükleniyor...

Bu Sayfayı Paylaş